
Nurendam büyüleniyordu. Sabahın ışığında yitip gitmesini saymazsak eğer; bir sütün beyazlığında, bir de suyun berraklığında yitip gidiyordu. Ne büyük bir mutluluktu onun için, o kusursuz beyazı memeden kovasına sağarken. Beyazlığın ve saflığın tarifini başka türlü yapmaya hiç yer bırakmıyordu işin doğrusu. Ne güzel işliyordu o eller öyle... Keşke hiç gitmeseydi süt kokusu ellerinden, öpseydi insan doya doya o süt kokan ellerinden. Çeşmeye her vardığında su daha bir büyüleyici ışıldıyordu. İkisi buluşunca ışığı daha çok çekiyordu kendilerine doğru sanki. Ne büyük bir hazdı onun için öyle, o buz gibi suyu testisine doldururken. Ne de güzel görünüyordu, avuç avuç yüzüne çaldığında suyu. Keşke hep öyle ıslak kalsaydı yüzü, seyretseydi insan o tanrısal güzelliği doya doya. Süt ve Nurendam bir araya geldiğinde emeğin, su ve Nurendam bir araya geldiğinde ise güzelliğin simgesi ortaya çıkıveriyordu kendiliğinden. Görene bir tek hayran hayran seyretmek kalıyordu bir tek. Sabahın ışığı ile olan münasebeti ise tek kelime ile aşktı zaten, anlatılamaz...
Kitap Adı: Nurendam Toprağın Kızı
Yazar Adı: İbrahim Beyik
Yayınevi: 40 Kitap
İlk Baskı: 2023
Baskı: 1. Baskı
ISBN: 978-625-8366-44-0
Kağıt: 70 gr. Enso Creamy
Kapak: Amerikan Bristol
Sayfa Sayısı: 258